Merhaba arkadaşlar ,
Bugün ki yazımın konusu TSM Beste Yarışmaları olacak.
Son yıllarda yapılan bir çok TSM Beste Yarışmasında malesef çok taraflı ve neticesi ile herkesi hayal kırıklığına uğratan sonuçlar çıkmıştır.Taraflı ve hayal kırıklığı diyorum çünkü , ülkemizde 10 tane TSM Bestekarı var ki hep aynı kişiler derece alıyor. Ya da şöyle düşünelim ; eğer bu ülkede 10 tane TSM bestekarından fazla bestekar var ise ki var , niye hep 10 kişi derece alıyor. Sizce ? diye bir soru sorayım ve virgülle devam edeyim.
Ben yıllardır bu yarışmalara katılmış bir sanatçı kardeşiniz olarak , hatırı sayılır sayıda ödül aldım fakat bu sorunu o zamanlar da dile getiriyordum. Hatta bazı kişi ve çevrelerce dışlandığım bile oldu. Tabi ki yılmadım ve hâlâ haksızlık ve adam kayırma konusunda mücadeleme devam ediyorum.
TSM Beste Yarışmaları amacı , TSM repertuvarına yeni eserler kazandırmak ve TSM eserlerini halk nezninde yaygınlaştırma adı altında yapılıyor. Bu yarışmaların görünmeyen bir amacı da yeni ve genç bestekarları TSM camiasına kazandırmak ve TSM'nin geleceğine katkı sağlamak olmalıdır ki olduğunu düşünmek istiyorum.
Şimdi gelelim yarışmalardaki sorun tespitine ; ( Aslında neresinden tutsak elimizde kalacak ama yine de anlatmalıyım )
1-Yarışmalara haddinden fazla eser yollanıyor ve bestekar dereceye birden çok bestesiyle girebiliyor ki bu bana göre adil değil. Niye mi ? Söyleyeyim.
Eğer amaç yeni eserler kazandırmaksa , bir bestekardan sadece bir eser dereceye girebilmeli. Yarışma sadece bir bestekarı değil , yarışmaya katılmış ve emek vermiş başka bestekarlara da derece verip onları TSM'ye hizmet etmeye teşvik etmelidir. ( Tabi ki amaç TSM'yi geliştirmek ve diğer bestekarları da teşvik etmekse... )
2-Yarışmalardaki Jüri üyeleri her yarışmada aşağı yukarı hep aynı kişiler. Demek ki bu ülkede TSM Jürisi olabilecek 5-10 kişi var. Bence bu konuda daha farklı kişileri değerlendirmek ve Jürinin belirli kişileri dereceye sokuyor izlenimini yok etme ihtiyacı hasıl olmaktadır. Ayrıca jüriye tanınmış bestekarları koyarak reklam yapmak yerine , Üniversitelerin konservatuvar bölümlerinde bu konuda uzman Öğr.Görevlilerinden oluşturulması daha tarafsız bir yaklaşım sergileyebilir diye düşünmekteyim.
3-Başka bir sorun da ; belli bir seviyeye gelmiş ve artık adını haddinden fazla duyurmuş kişilerin , haksız rekabeti önlemek adına yarışmalara katılmalarının önüne bir engel getirmek gerekmektedir.Geçen sene Antalya da yapılan Altın Nota Beste Yarışmasında buna benzer bir uygulama yapıldı ve genel anlamda başarılı olduğunu düşünüyorum fakat orada da sıkıntılar vardı tabi ki.
Orada şöyle bir uygulama yapıldı ; daha önce başka yarışmalarda 3 kere ödül almış bestekarlar yarışmaya katılamıyordu ki gayet güzel bir düşünce idi. En azından daha önce derece alma hazzını yaşamamış bestekar arkadaşlarımız için çok güzel bir yarışma oldu. ( yarışmanın sonucu hariç )
4-Yarışmalarda dereceye giren besteler için , bestekarlar daha önce hazırladıkları dilekçeleri verip katılabiliyor. Bu dilekçede de tüm telif haklarını o yarışmayı düzenleyen kuruma verdiklerini beyan ediyorlar. Bence bu tamamen haksız bir uygulama ve bestekarların emeğinin üstüne yatmak anlamına geliyor. Bu yarışmayı düzenleyen kurum aslında açıkça şunu diyor ; Senin besteni yalnız biz kullanırız ayrıca tüm hak ve gelirleri de bize ait olur. Kısaca ve özetle budur malesef.
Sonuç ;
Yukarıda da yazdığım gibi ''NERESİNDEN TUTSANIZ ELİNİZDE KALIYOR''
Sevgi ve saygılarımla...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Türk müziğini gelecek nesillere nasıl taşırız?
Türk sanat müziği, köklü bir geçmişe sahip olan ve Türk kültürüne önemli katkılarda bulunan bir müzik türüdür. Ancak günümüzde genç nesiller...
-
Türk müziğinin makamlardan sonra gelen en tipik özelliği usullerdir. Müzikteki ölçü (Mesur) ve ritim kavramlarının tümünü kapsayan usul teri...
-
Osmanlı ve Eski Türklerde Müzikle Tedavi Kâinatta her şey titreşir. Dalga hareketlerini ortaya çıkaran titreşimlerin her biri, ses dalg...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder